Geçmişten Günümüze Minyatürlerle Boğaziçi

Boğazini'ne

Günümüze kadar ne kadar tahrip edildiysen de ihtişamın hala yerinde, güzelliğin hala eşsiz. Dünyada bir eşin daha olmasa gerek.

En ücra semtine, en küçük köşene dahi gitsem bendeki etkini, gizemini hiçbir yerde aynı şekilde yaşamam, yaşayamam.

Sularının kenarlarını sarmış olan yumuşak koylarını, tepelerini, dağlarını, yeşilin her tonunu gösteren ağaçlarını seyre daldığım zaman, her seferinde ayrı bir melodi ile hareketlenen sularının sesi ışıltılara karıştığı zaman, dünyanın kirliliklerinden uzak olduğumu, büyük bir aşk yaşar gibi seninle kucaklaştığımı hissederim.

Sana olan hayranlığımla minyatürlerimde seni yaşatırken seninle birlikte nefes alırım.

 

To the Bosphorus

Your beauty is still unique, although you have been ruined until this day. There cannot be an equal of you.

Even if I go to your most pathless parts, you have an impact, a mystery that I cloud experience mowhere else.

When I look at your bays covering your coasts, hills, mountains, and trees which have every shades of green, when your water becomes rough every time in a different melody, and combines with the lights, I feel that I am in love with you deeply, and I am away from dirtiness of the world.

When I eternalize you in my miniatures with my admiration towards you, I lıve with you.

 

Sabahat PALABIYIK

 

Kitap (Koleksiyon) toplam 32 eserden oluşmaktadır. Aşağıda eserlerden iki tanesi açıklamalarıyla birlikte sunulmuştur. (Rumeli Hisarı ve Anadolu Hisarı)

The book (Collection) consists of 32 works in total. Two of the works are presented below with explanations. (Rumeli Fortress and Anadolu Fortress)

 

Tüm Koleksiyon'u görmek, kitap, sergi talebinde bulunmak için lütfen iletişime geçiniz.

Please contact us to see the entire collection, to request a book or exhibition.

 

Tüm yayın hakları saklıdır.

All rights reserved.

RUMELİ HİSARI

İstanbul Boğazı’nın Avrupa yakasında Boğaz’ın en dar kesiminde, Anadolu Hisarı’nın tam karşısında, Boğazkesen Hisarı, Yenihisar, Yenicehisar, Yenikale, Nikhisar (Güzelhisar) gibi adlarla anılmıştır.

İki karşılıklı kıyının birbirine iyice sokulmuş olması, Gotlar ve Latinler için de uygun bir geçit yeri olmuştur. Daha sonra muhtelif zamanlarda Türkler de aynı mevkii geçit yeri kabul ederek bir zafer yolu yapmışlar ve Yıldırım Bayezid bu karşıdan karşıya atlama tecrübelerinin en ciddi teşebbüsü olarak Anadolu yakasına kalelerini kurdurmuştur.

Fatih büyük dedesinin yaptırdığı Anadolu Hisarı’nın karşısına bir hisar yaptırıp, fethi sırasında Bizans’a hem denizden gelicek yardımı kesmek, hem de bir deniz kuvvetine sahip olmak lüzumunu görmüştür. Esasen babası II. Sultan Murad’ında bu mevkiye bir kale yaptırmak hususunda ahdi vardı.

Babasının ölümünden sonra II. Sultan Mehmet İstanbul’u almayı aklına koymuştur.Evliya Çelebi’nin anlattığına göre, Bizans İmparatoru Constantinus’tan bir av köşkü yapmak için toprak ister. İmparator dalga geçercesine bu av köşkünün bir dana derisi kadar yer kaplamasını ve bu kadar yer verebileceğini söyler. Bunun üzerine II. Mehmet bir dana kestirip, derisini gerdirip ve deriden ince iplik yaptırır,Rumeli Hisarı’nın alanını bu iple çevirir.

II. Sultan Mehmet 1452 martında 50 bin kişilik ordusuyla gelerek hisarın inşasına başlamıştır. Mimar Muslihiddin tarafından planları hazırlanan kale, erişilmez ve yarışılmaz bir tempo ile dört buçuk ayda tamamlanmıştır. (15 Nisan 1452-28 Ağustos 1452) İnşaata isabet eden aylarda Baltaoğlu Süleyman Bey’in Gelibolu’dan gelen donanması, Karadeniz Boğazı’ndan Yenice Hisar’ın malzemesini, taşını toprağını, kirecini, harcını sahile getirmiş bulunuyordu. Genç hükümdar ise bu nakliyatı, aşka benzer şevk ve heyecanla takip ve idare ediyor, etrafındaki paşalar, beyler, mimarlar, ustalar, işçileriyle hareket ve faaliyet halinde olan binlerce insan genç hükümdarın coşkusuyla çalışıyorlardı.

İmparator inşaata bakmaya geldiğinde şaşırır, çünkü inşaat alanı oldukça büyüktür. Durumu Fatih’e bildirdiğinde Fatih dana derisinden yaptırdığı ipi gösterir ve şöyle der: Ben bu ipi dana derisinden eğirttim, “bir fazlası” varsa yıkalım. İmparator ve yanındakiler çaresiz susar ve inşaatın yapımına izin verirler. Bu kadar kısa zamanda tamamlanan yapı 250x125 m’ bir alanı kaplar. Fatih Sultan Mehmet’in denetiminde sürdürülen çalışmalar güvenliği sağlamak amacıyla, önce kıyıdaki Halil Paşa Kulesi (12 köşeli) diğer Saruca Paşa ve Zağanos Paşa Adlarına ısmarlanan 3 büyük kule ile birlikte 17 adet irili ufaklı burcu bulunmaktadır. Hisarın en yüksek kulesinde Fatih Sultan Mehmet’in bir odası olduğu, padişahın arada buraya gelerek Bogaz’a ve şehre kuşbakışı baktığı söylenir. Gece gündüz demeden, müşterek gayret ve iman içinde çalışan bu kalabalık, temeller atılıp kale bedenleri yükselinceye kadar, aynı birlik içinde çalışırlarken, Constantinus Dragases, inşaatı önlemek üzere bir çete muhaberesi yaptırır. Bizans fedaileri Türk kuvvetleri ile çarpışmakta, karşılıklı kayıplar vermekteydiler. (işte o devrin şehit düşen cengaverleri bugün dahi şehitlik diye anılan Bebek Hisar tepesinde yatmaktadırlar) Kale kumandanı olarak Firuzağa 400 kişilik bir kuvvet ve toplarla burada görevlendirilmiş, İstanbul’un fethi sırasında etkin bir görev üstlenmiştir.

Rumeli Hisarı’nın inşasından 200 sene sonraki durumunu, Evliya Çelebi Hisar’ın biri şimale bakan “Dağ kapısı” diğeri köye bakan “Hisarpeçe” kapısı üçüncüsü daima kapalı tutulan “Sel Kapısı” olduğunu söyler. Ve muazzam toplardan bahsederken kale içinde, kayalara yapışmış kırlangıç yuvaları gibi 180 asker kışlası olduğunu, bir Fatih Camii ile iki mescidi ve buğday ambarları bulunduğundan bahseder.

Kaynakça
Büyük Larousse S.9961
Boğaziçi’nde tarih: Semiha Ayverdi
Boğaziçi gezi rehberi: Jak Deleon

ANADOLU HİSARI

İstanbul’un Anadolu semtinde , Göksu Deresi’nin İstanbul Boğazı’na döküldüğü yerde , kısmen Göztepe ve Kavacık taraflarında kurulmuş yerleşim merkezidir.

Boğaz’ın en dar yerinde 7000 m2 lik bir alan üzerine, İstanbul’un fethinden çok önce 1395 yılında Boğaz’ı denetlemek için Yıldırım Beyazıt tarafından inşa edilmiştir.

Fatih Sultan Mehmet Rumeli Hisarını yaptırırken bu kaleye dış surlar ekletmiştir. Anadolu Hisarı iç ve dış kale surlarından oluşur. İç kale dikdörgen şeklinde dört katlı bir kuledir. İç kale surları, dış kalenin kuzeydoğu ve kuzeybatı köşelerini birleştirir. Bu surlar 2,5 metre kalınlığındadır. İç surlarla birleşen dış kale surlarının üzerinde kemerler ve surları korumak için üç kule bulunur. Bugün bazı bölümleri yıkık olan Anadolu Hisarı’nın ortasından yol geçmektedir.

Kaynakça : Boğaziçi Dergisi S. 259